Bu başlığı derin bir sitem için açtım.
Ayrıca Çağlar'ın giflerini çaldım çünkü ruh halimin özeti.
Misafir sevmediğimi bugün anladım. Bugüne dek arkadaşlarım ne zaman gelse kendi başlarına takıldılar. Arada beraber oturduk sonra herkes kendi köşesine dağıldı. Hll spr aynn dvmdı yani. O yüzden şehir dışından gelen misafirin tadını bilmiyordum. Yapısal olarak agresif birisiyim zaten, arıza çıkmasın diye kasıyorum bildiğin. Artı, benim için her gelen değil buzdolabını açmaya çekinen kişi misafirdir.
Akşam yedide eve ancak gelebilmişim, ayakkabımdan dışarı su akıyor, çizim yapmaktan belim ağrımış ki boynumda fıtık var, evde üç kişi yatmış benden yemek bekliyor. Hayır, anlasınlar diye diyorum çok yorgunum, adam gelmiş bana "biz kaç saat uyuduk ya çok mu uyuduk" diyor. İnat mısın arkadaşım? Hayır, makarna yapmışım pratik olsun diye, sebzeli makarna yemezlermiş sadece salçalı ve bilmemneli olmalıymış ama köfte kızartabilirmişim ona. Sonra sofrayı hazırlamaya geliyor iş karşımda yatıyorlar. Masayı tek başıma kaldırıp ortaya getiriyorum, bardak getiriyorum, kola dolduruyorum, servis yapıyorum bir kişi de mi götünü kaldırmaz? Hadi hazırlarken kaldırmadınız insan bir toplamaya yardım eder, hiç olmadı makineye dizersin ya, o da yok. Sonra "dışarı çıkalım cansu", yorgunum hammına yorgunum. Neyini anlamıyorsun bunun, tahmin etmek bu kadar mı zor. Hoş, hata bende daha tararken dökülen saçlarını lavabodan almayan insanlardan empati bekliyorum.
Evde üç bilgisayar var gel benimkini al ki ben rp yazamayım ayrıca.
Dışarı çıkınca uykum var diye triplenmelerine girmiyorum bile.
Mesajlaşıyorum diye bik bik etmeleri......... yeminediyom ortaokulda babamla aramdaki ilişkiyi yeniden yaşıyorum.