Genesis

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Genesis

+38
Antony Ash
Noah Strand
Pietro Nephthys
Mira Martinov
Albert Ash
Quentin Jarvis
Eugene Greyjack
Lucien Solent
Lilian
Ezra Derichs
Letje Greyjack
Adrasteia Nephthys
Irvine Floyd
Chloe Chamberlain
Artemis Antoniou
Ylva Knutsen
Cytheria Pryor
Iris Vastagh
Matias Ilmarinen
Joy Greyjack
Vajsa Fortier
Alexie Ash
Jaska Ilmarinen
Damien Greyjack
Edna Greyjack
Vilmar Knutsen
Aurora Ash
Mona Martinov
Joshua Greyjack
Raven Seymour
Juliette Dvornej
Agnes Ash
Allen Ash
Andrew Ash
Elias Leonidas
Judith Greyjack
Phoebe Greyjack
Alfred Ash
42 posters

    Son Yemek

    Chloe Chamberlain
    Chloe Chamberlain

    Son Yemek - Sayfa 2 E2Reh7B


    Uyruk : İngiliz.
    Mesaj Sayısı : 32

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Chloe Chamberlain Perş. Ara. 04, 2014 10:24 am



    Cansu bu karakteri açmıştı çünkü Andy'e içten içe yanıktı ve Ilgaz da geçen gün Skype'ta karakter için üzüldüğünü ifade ettiğinde kapamasından tırsmıştı. Eğer bir başkası ona karakter açacaksa da tek gecelik ilişki misali tek gecelik şip olurdu. Zaten nasıl bir paççozsa ne şiplik ne de rpye dalmak için izin istemişti. Emma Stone da Allahlık kadındı şimdi. Neyse. Akrabalık derecesi bulamadığından, Küb'ün "Sana iltimas bitmez cici kız" demesine güvenerek kendisini bir başka kurguya daha inceden yamamıştı. Olmadı sonra değiştirirdi. Şimdi ne alaka buradasın diyebilirsiniz, Phoebe teyzesini çok özlemiş ve fazla genç kalabalık olduğunu düşünüp, İngiltere'ye yeni taşınan teyzesinin arkadaş edinmesi için onu da davet etmişti. Organizasyonu o yapmıştı bi kere hem size ne oluyordu?

    Neyse, Emma eve girdiğinde ilk düşündüğü evin kendi aile evlerine ne kadar benzediğiydi. Buraya hemen içi ısınmıştı. Hoş bir şeyden hoşlanması için çok bir sebebe ihtiyacı yoktu çünkü Phoebe'nin anne tarafı tam bir sevgi patlamasıydı. Resmen soyadımızı hak etmiyorduk. Görür görmez yeğenine sarıldı. Kollarından ayrılan platin kız kendisine sarışın bir adamı itekledi. Onun Matias olduğunu biliyordu, cadı bin tane fotoğrafını göstermişti. Ama Matias'la çok yakışmıyorlar mıydı? Sonra tabii geline sıra geldi. Phoebe - burada her gittiği yere Matias'ı sürüklediğini de eklemek gerek - kendisini insanlara tanıttıktan sonra "Mutluluklar dilerim, nasıl yakışıyorsunuz ama. Sen çok güzel değil misin? Phoebe bu kadarını söylememişti." dedi neşeyle. Alf paççozuna sarılmayı da ihmal etmedi. Minik damat da pek yakışıklıydı. Tam kendisine gösterilen yere oturmaya giderken birden karşıdan kollarını açmış kendisine gelen yakışıklı adamı gördü. Bir sarılmaya hayır diyebilir miydi de keşke önce tanışsalardı be Andy.

    #999999
    Irvine Floyd
    Irvine Floyd

    Son Yemek - Sayfa 2 HaFvurU


    Mesaj Sayısı : 39

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Irvine Floyd Perş. Ara. 04, 2014 5:05 pm



    Irvine Floyd ve Artemis Antoniou-Floyd'un ilişkileri, ya da denebilirse evlilikleri, pek alışılmış kalıpların içerisinde yer almazdı. Gerçi bu durum, birinin aile baskısından ve diğerinin ise prestijden ötürü meydana geldiğinden pek de şaşılacak bir durum değildi de. Sonuçta ne kadar uzaktan da yakından da baksanız Irvine gibi bir adam neden Artemisle evlendirilmiş ya da evlenmiş onu biz bile bulamadığımıza göre illa bir sebebi vardır deyip kapatalım. Zaten ikisinin hala birbirlerinden birer dal almamasını da 'Artemis mal' mottosu ile de açıklamıştık, süperdik. Hayır, sonra kalkıp ikisi de birbirine trip atmasa iyiydi. Siz hayırdır gençler? Mesela şu anda da olan oydu. Irvine'in, kalkıp da Artemis'i bu tarzla, bir de gecenin yarısında bırakmak istememesi zaten nedendi biz de bilmiyoruz ama bence alttan alttan yazıp da aradaki yaş farkından dolayı iş atmıyordu. Kaldı ki zaten Artemis'in de her onun yanına geldiğinde bir Nur Yerlitaş bakışıyla çok kalmaması da ondandı bence. Tabii sonradan öğrenecektik ki kızımız zevksiz değil sadece korkaktı ama olsundu. Bir de kalkıp kıskanacaktı ama okulda herkese iş atan kendisiydi mesela. Ama sonra yok Irvine neden böyle diye dırdır ediyordu. Bence bu genç adam, başkasıyla evlense hayatından en az on yıl kaybetmiş olmazdı. Zaten Tugimiz çok ciddili yazmıştı ama olsundu. Bence bir ara uzun uzun rp yazalım onunla da kurtulalım. Zaten Cansu tribi de geldi mk sen uzun yazıyorsun, yakında seni değişicem diye ama Henry Cavill ile aklını çelebilmiştik. Ama olsun, bence siz benim atarımı da aldınız, dediğimi de anladınız.

    "Şimdiye kadar takmış olman gerekmez miydi?" diye yanıtlarken sorusunu, sesindeki alaycılığa karşın aslen hafiften de olan sitemini unutmamak gerekir. Genç kıza defalarca kez söylemesine rağmen takmadığı gerçeği de vardı zaten -ki sadece dört aydır evli olduklarını sayarsanız bence erkenden de pes etmişti Irvine. Zaten sorsaydınız kendisinin yüzüğü var mı diye o da yoktu ama olsundu. Sonuçta okulda herkesle flörtleşen kendisi değildi. İçeriye geçtiklerinde zaten sonradan Artemis'in ona verdiği cevap ve Irvine'in hiçbir şeyde altta kalamamasından -ciddi diyorum, bu tarz benimin sanane'siz ayşegülü olabilirdi bu adam- ötürü ufak da olsa bir dikkat çekmeleri ve Artemisin de bunu fark edip, ortaya hemen kuzen olduklarını söylemesiyle son bulmuştu. Burası hızlı geçilmişti yoksa gelsin 1k. Sonrasında da Artemis'in trip atıp Judith'in yanına geçtiğini de belirtmek gerek. Bunları toparladım bence ben tarzım, yıldızlı beş, lütfen.


    Adrasteia Nephthys
    Adrasteia Nephthys

    Son Yemek - Sayfa 2 LA8LyKU


    Mesaj Sayısı : 7

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Adrasteia Nephthys Perş. Ara. 04, 2014 11:27 pm


    "Mk, silver bir öldün ceremesi bana kaldı iyi mi?"
    Adras herkesin bildiği üzere birlikte geleceğini belirttiği Matias'la buluştuğunda ne yazık ki yanında henüz ölmemiş olan ikizi de vardı. Hayır, ölünce üzülüyoruz da yaşarken pek dert oldu bu Silver. Çocuk yapıştı mı kalıyor ve her yere Adras'la geliyordu. Son bir yılda ne güzel tek olunca her çiçekten bir dal misali gezmişti. Şimdi de en çok dal aldığı Matias vardı yanında ama gel gör ki zaten Phoebe çoktan göz koymuştu büyücüye. Sonuçta öylesine saf hatunu incitmek olmazdı. Ondan elleşmedi fazla çocuğa yol boyunca. Eve girip topluluğa karıştıklarında da Matias'ın iş atışları ne kadar hoşuna gitse de şaplaktan vazgeçemedi. Eliyle çocuğun enseye indirdiği sevgi gösterisinin sonunda platin kızın yanına iteklemişti bile. Tabii bu durum sonra yalnız kaldığı için biraz canını sıkmış ama bir anda Artemis'in 'kuzeniz' haykırışıyla eğlencesini bulmuştu. Ufak adımlarla kızın uzaklaşıp Judith paççozuna gittiği adama yaklaştı. Arkadaşının kuzeniyle ilgilenmemek ayıptı Adras'ın raconunda. Hem zaten Lili kızılının ikizine sarılışlarını veya ölümden gelme dedikodularını dinleyecek havası yoktu. Adamın tam önünde durup cebinden çıkarttığı bir dal sigarayı yakarken soludu. ''Art'ın aileden senin gibi birinin çıkmasını beklemezdim doğrusu, hoş.'' Bunu söylerken ilk nefesini içine çekip çocuğun yüzüne doğru sakince soludu dumanı.

    #362730
    Letje Greyjack
    Letje Greyjack

    Son Yemek - Sayfa 2 TRoRccJ


    Uyruk : Fransız/İngiliz
    Lakap : Nemph, Ji.
    Mesaj Sayısı : 15

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Letje Greyjack Cuma Ara. 05, 2014 12:54 am


    Kız dizlerinin biraz üstünde biten mor elbisesiyle aynanın önünde bir tur dönmüş, bel kısmını oturtup bir kez daha kontrol etti. Ardından tuvalet masasına ilerlerken en sevdiği kolyesini de alıp boynuna taktı. Kopçasının arkasına gelmesini sağlayıp eliyle hafifçe düzeltti. Kapı pat diye açıldığında yerinden sıçrasa da Leon’un kızıl kafasını gördüğünde kendi kendine gülerek genç adamın elindeki bir yığın kravata baktı. Hayır o pantolonun kesimi yanlıştı bi kere. Hangi kravatı takarsa taksın tarz olamayacaktı. Tabii Ayriş de şık ama tarz olmayan bir paççoz olduğu için bu bir sorun değildi. Bu nedenle gri kravatı el çabukluğuyla bağlayıp geri uzattı. Grinin elli tonunun fragmanını andırıyordu sanki. Bundan Leon’a bahsetmeyi düşünse de çocuğun kalbinin buna dayanamayacağını düşünüp sessiz kaldı. Kravatını düzeltip koluna girerken masanın üzerindeki telefonu son anda almayı akıl edebildiği minik çantaya sıkıştırdığında merdivenlere ilerlediler. Bu topuklularla yürümek cidden zordu ve Leon büyük ihtimalle bunu anlayabilecek son kişiydi. O anca takımın altına rugan giysindi zaten.

    Nihayet Ash’lerin katılımıyla kalabalıklaşan evde ortadan kaybolmasının dikkat çekmeyeceği zamana gelmişlerdi. Çantasını alıp dışarıya yollanırken neyseki insanlar yiyişmek için yemeği bekliyordu. Telefonu çıkarıp uzunca bir sürenin sonunda ezberleyebildiği numarayı çevirirken sinyal sesinin ardından duyduğu sesle gülümsedi. “Sadece sesini duymak istedim.” Derin bir nefes alarak evdeki hareketliliğe döndü. “Fazla zamanım yok, çok fazla insan var.” Gerçekten fazlaydı. 41’i görecektik böyle giderse. Hll spr dvm. “Keşke burada olsan.” Gelme ihtimali aklının ucundan bile geçmiyordu aslında. Ama yine de bunu ummaktan kendini alamıyordu. “Kapatmam gerekiyor. Seni seviyorum.” Kız ısrarla kendisini çağıran arkadaşına ilerlerken, telefonu çantasına sıkıştırdı.
    Ezra Derichs
    Ezra Derichs


    Mesaj Sayısı : 4

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Ezra Derichs Cuma Ara. 05, 2014 1:19 am



    Vajsa -ya da Cansu'nun dediği gibi Vasja- kapıdan seslenirken aslında ona bir tane geçirebilirdi. Yapmadı. Toplu konuşmada Vil demişlerdi, Ylva demişlerdi, Lucy demişlerdi. Çağlar da birazdan diyecekti ki, gelin ikinizle de rp yapalım. Neden bilinmez ama zaten ağır güzel bir Ylva rpsi istiyordu. Bence sevişmeliydiler çünkü o kadar gay gifinin üzerinden bir arınma dönemi olmalıydı. Ayrıca Güneşin kıskanması harika bir olaydı ve bunu kullanabilirlerdi. Ama konuya gelirsek mesela, Ezra, Greyjack malikanesine geldiğinde bir keke olduğu için orada olduğunu biliyordu. Bir de Judith buna Joshua'dan, geçmişinden bahsetmişti ki, o kadar anlatacak kadar sarhoş oldukları halde nasıl bir dal almamıştı yörsan peyniri biz de merak ediyoruz. Bence Jaska dönemine gelmişti. Evet sayın seyirciler, şimdi de forvet oyuncumuz Ilgaz'a vuruyordu. Tugiye laf atmayalım çünkü Irvine diye diye, yazıktır. Malikane tıklım tıklımken duyduğu şey Artemis kızının 'biz kuzeniz!' diye bağırmasıydı. Hayır kuzenseniz kuzendiniz bize ne mk. Neyse, sonradan turuncu saçlının yannıa geldi. Judith'in de oluyordu. Diğeri de Leon'du. Bir selamun aleykümleştikten sonraysa Jud'a döndü. "Kutlarım Judith. Zaten Alfredle çok iyi değil miydiniz." Sanki bahçede oturmuş 'lan V ile gece yatakhanelerde bunlar..' diyen sen değildin. Paççoz musun Ezra?
    Lilian
    Lilian

    Son Yemek - Sayfa 2 8nxlwWy


    Mesaj Sayısı : 7

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Lilian Cuma Ara. 05, 2014 1:40 am



    Raven’ın ittirmesiyle genç adama biraz olsun yaklaşırken kıza ters ters bakmayı ihmal etmemişti. Kızdığından değildi, Raven’a kızabildiği bir zaman yoktu doğrusu. Yine de öyle bakması gerekiyo gibi gelmişti yazarımıza, o yüzden. Baktı. Kız resmen limonu kucaklarken, Oliver ile malikaneye girdi. Bir şey konuşmadan içeriye daldıklarında kalabalık belli ki masadaki hindiden bir dal almak için ayaklanmış, kız zavallı hayvana acıyarak salona döndü. Bir dal almanın manasını biliyordu da dal alınmasının manasını bugün yeniden öğrenmişti ismini vermek istemiyorum ama Ilgaz paççozu sayesinde. Konumuz bu olmayabilir ama diss atmaya her zaman hazır olduğumu bildiğinizden burayı yadırgamayacaksınız bence. Nys nihayet yeniden salona döndüğünde birkaç tanıdık görse de gözleri nerede görse tanıyacağı saçlara takıldığında nefesinin kesildiğini hissetti. Tamam bazen onu gördüğünü sandığı oluyordu ama hiçbiri bu kadar gerçekçi değildi. Buraya yazılacak daha çok şey var ama bu rp uzun olmasın bence, siz de biliyonuz Lili ile Pietronun afilli geçmişini, o harika gifleri crackshipleri falan. O yüzden biz Lili’nin atılma sahnesine geçelim.

    Oliver haricindeki tek eski sevgilisiyle göz göze geldiğinde yanındaki Olivır’ın önce hangisini öldüreceğini düşünmek aklına bile gelmemişti. Neşeli bir sesin eşlik ettiği hızlı adımlarla kendisini resmen genç adama atarken güldü. Baya baya atlamıştı. Öyleki genç adam dengesini sağlamak için kızın beline sarılıp bir de geriye doğru bir adım atmak zorunda kalmıştı. Kız başını çekip onun yüzünü izlerken gülümseyerek başını omzuna bastırdı.
    Lucien Solent
    Lucien Solent

    Son Yemek - Sayfa 2 8nxlwWy


    Mesaj Sayısı : 62

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Lucien Solent Cuma Ara. 05, 2014 2:49 am


    Papyonunu iliştirdiği boynunu hafifçe yukarı uzatarak üzerini tekrar kontrol etti. Greyjacklerin yemeğine Phoebe sayesinde davetliydi tabii ki de, çünkü onlar bff'ti. Phoebe'nin saflığından faydalanmak isteyen kötü güçlere üçlü teklif ederek bir nevi bakirelik kemeri görevini yerine getiriyordu. "Merlin aşkına çok güzelim." Phoebe'nin odasında giyiniyordu tabii ki ve platin cadı da dönüp kendini onayladığında Vilmar'ın gelip gelmeyeceğini sordu, genç cadı da hatırlamadığını o sırada bir başkasına davetiye verdiğini, günün anlam ve öneminin zaten Jud'la Alf olduğunu, Alf'in yakışıklılığını gölgelememesi gerektiğini, Jud'un makyajına ve saçına son bir kere bakıp 'erkek' gözüyle nasıl durduğuna bakması gerektiğini, hindinin pişip pişmediğini öğrenip kendine rapor vermesini, Mary'nin kesin olarak geldiğini hatta şu an malikanede olduğunu öğrenmesini, abileri ve ablalarının gelip gelmediğini ve en sonunda da o kadar da şatafatlı durmamasını isteyerek odadan çıkmıştı. Resmen tam bir 'saygı duruşu, İstiklal Marşı, kapanış'tı. Bütün bu işleri tek tek yapacaktı tabii ki, ağır gey olmak bunu gerektirirdi ama aklında Vilmar vardı. O gelirse yemek, yemek olmaktan çıkar resmen ziyafete dönerdi. Hatta belki sevişirlerdi. Çünkü Lucy resmen yanmıştı, kaç haftadır sevişmediğini bile bilmiyordu ki Lucy'den bahsediyoruz. Pride yürüyüşünde tanıştığı iki çocukla yiyişip biriyle de sevişmişti. Boş kalmıyordu yani, zaten ufak tefek diye de ekmeksiz götürüyorlardı. O da bu durumdan memnundu. Ailesinin zıddına gidecek her şeyi yapardı. Gerçi ortada aile kalmamıştı ama olsun, yine de onlar varmış gibi hissediyordu. Bu arada Phoebe'nin dediği her şeyi yapmıştı. Jud'un makyajıyla saçını ağır biçimde eleştirmiş, daha sonra kendi sade bir modeli önermişti ve yapmazsa darılacağını söylemişti. Bir gayin darılmasını istemezdiniz, hele ki Lucy'nin…

    Ay resmen fiyasko! Merdivenlerden indiği gibi Alf'in maskülenin dibi maço erkek tavırlarıyla Jud'un üstüne çullandığını ceketiyle memelerini kapattığını gördü. Yani o elbiseye de sutyen mi takacaktı allasen Alf? Zaten senin de takım elbise seçimin yanlıştı tatlım… Neyse, parmak uçları şakaklarına değerken şok içinde bakıyordu. Bir şok da Vilmar'ı paçççozun dibi şıllık karısıyla görmüştü. Başından aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen. Hayır yani geliyorsun o şıllık sana yakışmış mı tatlım? Tek kelime bile etmedi. Klasını bozamazdı. Tam o sırada Jud'un yanına gelip münasebetsiz şaka yapan çocuğu gördü ve yüksek sesle dedi ki, "Tanrı erkeği yarattı." Çabucak ilgiyi kendine alarak kolpadan sallamaya başladı. "Sizi ben alayım." Sırıtış. "Bu taraftan salona geçeceğiz, yemek orada olacak, bu arada ben Lucy, yani Lucien. Senin adın ne Adonis?" Yazmanın ötesinde bir şey yapıp çocuğu rendelemeye geçti. Öyle ki hindinin sosuna banıp yerdi. Vajsa da Vajsa'ydı hanny ; ))
    Eugene Greyjack
    Eugene Greyjack

    Son Yemek - Sayfa 2 ZdJxyKS


    Mesaj Sayısı : 3

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Eugene Greyjack Cuma Ara. 05, 2014 3:22 am


    "Cidden gitmek zorunda mıyız?"
    Bu, homo sapienslerin er kişisi tarafından sarf edilmiş 'sevişmek istiyorum ama bunu dile getiremiyorum' sözüyle eş değer bir soru kalıbıydı. Çünkü resmen Eugene, Edna'ya karşı gelemiyordu. Hayır, bir de o kadar giyinip süslenip kokular sıkıp -ki Eugene bile o hayvansı haliyle koku sıkmıştı- birbirlerini gördükleri anda daha çok beğenip sevişmişlerdi. Tekrardan giyin, süslen falan Eugene gibi bir adamı darlardı. Zaten bu kılık kıyafet konusunda üşengeç bir adamdı. Elinden gelse ve stajyer olmasa işe bile tişört-kot'la gidebilecek bir rahatlıkta insandı. Ama bu demek değildi ki, takım elbise ona yakışmıyor, allahına kadar yakışıyordu. Bu yüzden ilk hamle de Edna'dan gelmişti zaten ama şöyle bir ayrıntı vardı, Eugene o elbiseyi nasıl parçalamamıştı? Tamam, tamam, o kadar hardcore sevişmediler, çünkü büyücünün uzatıyor olduğu sakalları Edna'nın muhteşem göğüslerini tahriş ediyordu ve aile yemeğine göğsü kıpkırmızı bir halde gidemezdi. Biliyorlar diye de seviştiklerini gözlerine gözlerine sokmanın bir anlamı yoktu tabii ki. Kısa süreli bir duş alıp tekrar takımını giydiğinde Edna da stilettolarını giyiyordu. Diyemedi ki o elbiseye stiletto olmuş mu aşkım? Çünkü Eugene hiç anlamazdı. Maskülen, yağız bir delikanlıydı ve Bakanlık'ta da zaten deneysel büyüler üstüne çalıştığından bu dünyada çoğu şeyi gördüğüne inanıyordu.

    Malikaneye girdiklerinde resmen nikahta insan selamlayan çiftlerden olmuşlardı. Eugene, elini Edna'nın beline dolamış, soranlara "Eugene, Jud'un abisiyim, Edna da sevgilim." diyordu. Yanındaki genç cadı da Jud'a evliliğinin erken olduğunu söyleme derdindeydi. "Senden önce evleniyor diye içerlediysen çıkışta nikah dairesine gidelim." diye fısıldadı Edna'nın kulağına. Çünkü genç adamın hayatında nadir yakaladığı mutluluk anlarının hepsi Edna'ylaydı. Eugene de centilmen bir erkek olarak Edna'yı el üstünde tutuyor ve onu mutlu ediyordu. Küçük sürprizler yapıyordu -hayır el hareketi değil çiçek almak gibi- Daha sonra yemek masasına geçtiklerinde de cadıya döndü. "Her şeyi anlarım da bu Ilmarinen zıpçıktıları ne alaka?"
    Quentin Jarvis
    Quentin Jarvis

    Son Yemek - Sayfa 2 K4btiU3


    Mesaj Sayısı : 6

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Quentin Jarvis Cuma Ara. 05, 2014 3:40 am


    Bir sigara bu kadar mı bitmezdi arkadaş? Askerlikte bile içtiği sigaralar uzun kırmızı Marlboro'yken beş dakikada bitiyordu da bu niye merlinsizlik yapıp on dakikadır bitmiyordu. Cülyet'in sigara da bitmemişti, ulan yoksa Alf içine bir şeyler mi karıştırmıştı sigaraların da beklerken bunlar illa ki tüttürür ben de basarım enselerine şaplağı diye düşünmüştü. Çünkü kapının önünde dinimizin kutsal bilmemkaç tane olan bayramından Cadılar Bayramı'ndaki gibi dizilmişlerdi. Hani birisi 'Trick or Treat' dese iki saniye sonra ceplerinde on kilo şekerle evin önünden olaysız dağılırlardı. Gerçi biraz da andımızı falan andırıyordu da dur bakalım… Bunu da Cansu'dan hacıladım, çünkü Cülyet'le Kü'nun ilişkisi böyle birbirini tamamlamalı gibi olmalı diye düşünüyorum. Kü bu sırada arkasına döndü, Cülyet'e baktı ve dudaklarını ıslattı. "İngilizim." diye fısıldadığında, Cülyet'in geri çıktığını gördü. Öpüşecekler sanmıştı zaar ki öyle yapmıştı. Hayır mk tüm Ash sülalesi burada damat olarak öpse sırf Allen dalsa bile öldürürdü ki bunu film yapmak isteyen Andy gey_sekis_hdtv_xxx adıyla falan internete koyardı. Sonra gelsin teklifler. Zor iş valla.

    "Hoppidik hoppidik." Cülyet'in tombiktosundan sonra dediği laflara bak hıammına. "Quentin, Kü, Ashlerin damadıyım." Greyceklerle de tanış babam tanış… Bitmiyorlardı, Ashler de bitmemişti zaten. Bu sırada da Cülyet elinden tutunca Jud'a ikizi kadar benzeyen kardeşi Letje koltuklara yönlendiriyordu. Tam bir elektrik alacaktı, kafası karışacaktı ki Cülyet elini sıkarak paratoner olmuştu. Kü da topraklanarak yılların Elizabethini tek hamleyle bitirmişti. Askerden gelmişti be allahsız, ne bekliyordun? "Çok kasarsa yemekten sonra geçer miyiz bir odaya?" Bodoslama konuya dalan Kü, çok netti nokta net. Tam onayı almıştı ki, kızıl kafanın teki elinde tavlayla gelmişti. İşte orada duracaktın. Tavla dedin miydi Kü aklına gelecek. Hayır bir de yanındaki kıza ayıp olacak çocuğun ya neyse. Niye kendi karakterime diss attım lan?
    Albert Ash
    Albert Ash

    Son Yemek - Sayfa 2 E2Reh7B


    Mesaj Sayısı : 4

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Albert Ash Cuma Ara. 05, 2014 7:28 pm


    İçeri girdiklerinden beridir uzay boşluğunda salınıyormuş gibi hisseden Albert, kendini kedi yavruları gibi çoğalmış ailesinden ve diğerlerinden dışladı, şayet her ağızdan farklı bir ses çıkarken aynı zamanda kafasından duman da çıkabileceğini fark edip bir kenara çekildi. Babalarının spermleri o kadar kesin ve sabitti ki her vuruşta yeni bir sarı Ash ortaya çıkmıştı. Sevgili kardeşi Alfred’e üzülmüyor değildi bu durumda… Onun şapşal suratını hep sevmişti ama bu genç delikanlı dışında Ash ailesinin geri kalanı ve sevgili pezevenk ağabeyi Andrew ve kendi de dâhil tam bir yolluydu. Bunu hiçbir zaman inkâr etmemişti, belki de bu konu da annesine de benziyor olabilirdi. Her ne kadar annesini en son gördüğün de on yaşında olsa da onun nasıl biri olduğunu çözebilecek yaşlardaydı o zamanlar. Albert etrafına kısa bir bakış atıp Allen’in solundan dönüp önünden geçti ve Andrew’in ikna çabalarına sırıtıp ilerledi. Bu ev Ash ailesi ve Greyjack ailesiyle bile kalabalıkken birkaç aile daha gelirse çökebileceğini düşünüyordu. Günün yollusu olarak yoluna devam ederek ilerledi ve duvarda asılı resimleri kısa bir an seyredip şapşal bir ifadeyle sırıttı. “Hey pezevenk! Buraya gelsene.” Al’in kimse seslendiği bariz ortadayken, sesleniş biçiminden zerre utanmamış bir rahatlıkla sırıtıp Alfred’in resimlerini seyretti. İsimlerini bir iki üç Ash diye sıralarken Andrew’a iltimas geçip özel davranıyordu. Tabii bu onu özel kılmıyordu, kendisi için özel diye bir şey yoktu zaten sadece kalıplaşmış insan ilişkileri vardı. Ağabey, kız kardeş, erkek kardeş, akrabalar sürüsü… Bir iki arkadaş ve duygularını önemsemediği fakat önemsiyormuş gibi yaptığı kadınlar sürüsü… Derin bir nefes aldı ve kollarını birbirine sarıp sırtını arkasındaki duvara yasladı. Alfred’e bu yemek uzun sürerse ona güzel Judith’ini kaçırabileceği konusunda tehdit etmeliydi.


    Mira Martinov
    Mira Martinov

    Son Yemek - Sayfa 2 55AFZSL


    Uyruk : Bulgar
    Lakap : Iskra
    Mesaj Sayısı : 15

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Mira Martinov C.tesi Ara. 06, 2014 6:12 am


    Kızıl saçlarını eliyle geriye attığında koca gülümsemesiyle bakıyordu yanında duran Jae'ye. Çocuğun tatlı yüzünü elleri arasına alıp orada oynayabileceğini hissediyordu ama önlerinde bekleyen ikizinden biraz çekiniyordu doğrusu. Bu gün saçlarını toplamasını her zamanki kendine özgü diliyle ifade etmişken toplamamış olmasına zaten yeterince sinirlenmişti. Bir de üzerine giydiği mavi elbisesinin kısa eteğinin tülleriyle sürekli oynuyor oluşuna dayanamayarak çıkmışlardı evden. Bu yüzden Jae'ye normalde yapamayacağı kadar yanaşmış duruyordu. Kapı açılıp karşısına pembe elbisesiyle Phoebe çıktığında Mona'nın hızlı itişine hiç itiraz etmeden koştu arkadaşına. Sırıtışını gizlemeden hemen sarıldı. İkisinin birleşimi uzun süre devam ederken tüllü etekleri birbirini baskılayıp geriye doğru savrulmuşlardı. Birbirlerinin etekleriyle oynarken yanına gelen Jae'yi kolundan çekip hemen tanıştırmaya başladı Phoebe'ye. Çocuğun koluna yapışmış içeri yürürken Phoebe'nin de platin bir çocuğa yapıştığını görünce arkadaşı için çok mutlu oldu. Tabii çocuk kendi Jae'si kadar tatlı değildi. Örneğin çekik tatlı gözleri veya tam sıkmalık yanakları yoktu. Genede Phoebe için harika biri gibi duruyordu. Yanında olmaya alışsa da hala utandığı çocuğa dönüp tatlı tatlı konuştu. ''Seni herkesle tanıştırmak istiyorum, herkesle.'' Heyecanlı sesi hafif haykırış gibi çıksa da aldırmadı. Özellikle Judith ve Alfred'ın çevresi kalabalık bir konuşmayla çevrili olduğundan kimse ona aldırmıyordu.

    #571F15
    Pietro Nephthys
    Pietro Nephthys

    Son Yemek - Sayfa 2 LA8LyKU


    Mesaj Sayısı : 33

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Pietro Nephthys Paz Ara. 07, 2014 10:51 pm


    Adras'ın söylenmeleri ve Matias'ın soruları arasında yürüyüp eve ulaştı genç büyücü. İçeri girerken çok gergindi. Çünkü herkes kendisini bir yıldır ölü biliyordu. En azından tanıdığı kişiler kesin soru yağmuruna tutacaktı. Eğer ikizinin dediği gibi Lilian bir de Oliver'la işi bişirmişse durum daha da vahimdi. Genede yapacak bir şey yok, elbet bir gün 'Sanane benim ölümümden, Sanane!' demek zorundaydı. O günü bu gün olarak seçmiş olması herkesi aynanda aradan çıkartmak demekti. Tabii içeri girip Lili'yle göz göze geldiğinde her şey değişti. Bıraktığı gibi çok güzeldi genç kız, uzun kızıl saçları, yeşil gözleri ve biçimli vücut hatlarını gördüğü anda hatırladı anılarını. Güzel zamanlar diye düşünüyordu ki cadı dayanamayıp koştu. Öyle bir üzerine atlamıştı ki dengesini sağlamak için geri gitti biraz. Kız allahtan minnak bir şeydi de devrilmemişlerdi. Bilindik kokuyu saçları arasından içine çektiğinde gözlerini geriye dikti. O sırada Oliver'la göz göze geldi. Kendini biraz suçlu ama çoğunlukla paççoz hissederek ayrıldı kızdan. ''Selam.'' Ne diyeceğini bilmiyor, etrafında dönüp duran dedikoduları duyuyordu. Ellerini pantolonunun arka ceplerine sokuş durdu. İkizi çoktan birilerinin yanına kaçtığı için etrafta tanıdık başkalarını aradı. Biraz ötede sarı kafa bir kız gördüğünde hafifçe gülümsedi. Geçen günden sonra kız her türü eziyetini çekmek zorundaydı. Buna güvenerek dudaklarını yaladı ve Lilian'a şöyle bir ''Evet, görüşürüz.'' diyip hemen kıza doğru hareketlendi. Oliver olmasa daha rahat davranacağına emindi ama bir yıl boyunca ortada yokken bir anda her şeyi berbat etmek istemiyordu. Bu yüzden sarı kafanın yanına gelip duvara yaslandı. Kıza bakmadan gülerek konuştu. ''Merhaba bitanem?''

    #3B4639
    Noah Strand
    Noah Strand

    Son Yemek - Sayfa 2 TRoRccJ


    Uyruk : Norveç
    Lakap : Asshole
    Mesaj Sayısı : 5

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Noah Strand Salı Ara. 09, 2014 10:54 am


    Evet, olaya dalma sanatını Cansu'dan öğrenip geliştirmiş yazar bir karakterini daha acımadan Lyod sokaklarında yürümeye başlattı. Çocuk elinde sigarayla boş sokağın yolunca ileri geri volta atıyordu. Gergin olduğu her halinden belliydi, oysa bence Judith'le pek bir kanka olmalılardı ve Noah böylesine kanka olduğu bir hatunun tatlısına gitmemek gibi bir ayıp yapmazdı. Genede gerginliği farklı bir şeydendi. Judith nerede olsa Leon kızılı da orada bitiyor ve çok sevgili paçoz piremses Iris'le takılıyordu. Ne kadar kimseye çaktırmaması gerekse ve Judith'ten bile daha yakın o firecrotch -çünkü yazar burada Mickey aşkına gönderme yapar- çocuğuna davranıyordu. Tam bir kekelik örneği gösterdiği yıllar boyunca Leon'dan bence her türlü gelsin Elizabeth'ler gitsin Iris'ler dinlemişti. Şimdi de bunu tekrar tekrar yaşıyor olmanın gerginliği vardı. Genede girdi eve. Gelen milyonlarca kişinin arasından ilk Leon'u görmesi tabii ki tesadüf değil tam bir şiplik durumdu. Lakin çocuğun homofobik olması Ilgaz'ın bütün hayallerini baltaladığı için son derece erkeksi bir el selamlaşmasının sonunda çocuk bir dal sigarasını dönmek için uzattı Leon'a. Yanlarından ayrılmayan Iris karısına başıyla bir selam verip siniri bozulduğu için sigarayı Leon'da bırakarak geçti Judith'in yanına. ''Haammına çok erken gittin be teyze kızı.'' Leon'a ait sözleri kullanmaya bayılırdı, çünkü bu onu kızılkafaya yakınlaştırırdı. Tabii Judith'e 'littleshit, bitch, dushbag' gibi deyimler kullanmadığı sürece Alf piçinin yanında sorun yoktu.

    #342525
    Antony Ash
    Antony Ash

    Son Yemek - Sayfa 2 K4btiU3


    Lakap : Muzcu çck
    Mesaj Sayısı : 4

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Antony Ash Salı Ara. 09, 2014 9:11 pm


    Ant'ın Ashleri bulmasının üstünden daha bir ay bile geçmemişken bu ne perhiz bu ne lahana turşusuydu be olm? Hayır, bir de resmen en küçük Ash herkesten önce evleniyordu. Takım elbiseyle de böyle merdivenlerin önünde dizilmek olmuyordu. Hawaii şortu, kafasında ve boynunda çiçeklerden kolye olmayınca kendini rahatsız hissediyordu. Tüm bu İngiltere havası onu basıyordu. Bir de bu İngilizler çok açık tenliydi, kendini İzzet Altınmeşe'nin suratındaki ben gibi hissediyordu. Geldi geleli de zaten Andy ile Allen, taze kan bulmuş vampirler gibi etrafında dolanıp daha önce porno sektörünü neden düşünmediğini soruyorlardı ki düşünmüştü ama bunu onlara söyleyemezdi. Kamoon, annesi hayat kadınıydı ve kendini de mahallede zaten onun bunun çocuğu olarak çağırıyorlardı. Bir de porn star olursa hayatı en başından yazılmış gibi bir şey olacaktı. Bunu da istemiyordu. En azından şimdilik, daha sonrasını düşünürüz. İçeri girdiklerinde her yer beyaz tenli kaynıyordu. Kabak çiçeği gibi ortada parlayan kendiydi. Herkes de gelip kim olduğunu falan soruyordu. Hepsine "Antony, Alf'in abisiyim." diye cevap veriyor, işini sorduklarında ise susuyordu. Çünkü kalitesini bozamazdı… En azından Ant öyle düşünüyordu ama işin aslı Bahamalar'da muz satıyordu. İnceyi alın, aldınız mı? Devam edelim ; ))) Çünkü Ash olmak onu gerektirirdi. Salona geçtiğinde kendine gösterilen yere kuruldu, masa daha donatılmamışken duvardaki fotoğraflara gözü kaydı. Bir sürü fotoğrafın arasından birinde platin bir çocukla aynı model iki kız duruyordu, bir diğerinde ise muhtemelen şu ortalıkta dolanan kızıl kafayla yanında da arap gibi duran kız vardı. En dikkat çekicileri bunlardı. Kızıl kafanın bu aileye aykırı olduğunu düşündüyse de kendi de Ash'lere ne derece uyumluydu allasen, zaten stillettodan bık-tık ama hayla stiletto giyenler vardı aramızda… En yakınındaki ve geline en çok benzeyen Greycek'i dürtükledi, ki bu Letje idi. "Şu arap gibi duran Jud mu? Şu yanındaki kızıl neyiniz?"

    #7c7c4f
    Oliver Seymour
    Oliver Seymour

    Son Yemek - Sayfa 2 LA8LyKU


    Mesaj Sayısı : 39

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Oliver Seymour Çarş. Ara. 10, 2014 9:27 pm


    Hayır mk tanımadığı etmediği adamların tatlısına gitmek ne kadar mantıklıydı hâlâ anlayamıyordu ama işte söz konusu Lilian'dı ve Raven'dı. İkisi bir olup Oliver'ın tüm ergen atarlarına kılıf bulup genç adamı ikna etmiş, üstüne bir de gömlek giydirip tam bayram çocuğu havasına sokmuşlardı. Bir de saçlarını sağa yatırsaydınız bari. Te allaam… Neyse artık arkadaş için çiğ tavuk yenen bir memleketten geliyoruz, değil sevgili ikiz için neler yapılmaz değil mi? Bir de zaten şükran günü ayağına hindi de yiyecekleri düşünülürse Oliver'ı tavlanmaya hazırdı. Oliver da zaten iki göz kırpmaya tav olacak zihniyet vardı, zor değildi yani. Zaten Raven'ın ittirmesiyle de Lilian'la dip dibe girmişlerdi, gerçi bundan şikayetçi de değildi ama henüz ne oldukları belli bile değildi. Ne Oliver 'direndiğin biri var mı?' diye sormuştu ne de Lily 'pişt' demişti. Yani onlar da bilmiyordu ne olduğunu da neyse işte… Greyjacklerin evine girdiklerinde herkesle selamlaşırken birden Lily yanından gitmişti. Hayırdır mk demeye kalmadan sevgilisini, ya da artık her neyiyse onu, Pietro'nun boynunda görmek, tabii ki pek sevgili Oliver'ımızı sinirlendirmiş hatta küplere bindirmişti. Kırmızı görmüş boğa gibi öne atılan Oliver, Agnes'in hemen yanında bulunan Pietro'ya bir tane geçirmişti. Daha sonrasında da içi acımıştı, sonuçta adam Lily'nin sevgi gösterisini bile takmamıştı değil mi? Yere yıkılan Pietro'yu elinden tutup kaldırdığında "Zombilik mi moda oldu kaaaaaarrrrdeşşşşiiim?" deyip kanka ayakları çekmeye başlamıştı. Çnk Pietro, şeker gibi bir adamdı. Şeker gibi adamlar favlasındı. Matyas ; )
    #2f4f4f
    Alfred Ash
    Alfred Ash

    Son Yemek - Sayfa 2 U7b964B


    Uyruk : Amerika
    Lakap : Alf
    Mesaj Sayısı : 55

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Alfred Ash Çarş. Ara. 10, 2014 10:03 pm


    Genç adam kızın üstünedeki ceketi eliyle yakalamıştı. Kızın omuzlarına koyduğu eli ceketin çıkmasını engelliyordu. Ayrıca Ilgaz bu duruma takılmak dışında neler olup bittiğini tekrar okumaya üşendiği için hiçbir fikri yoktu kimler tebrik etti. Genede Alfred uyumlu bir damat olarak bütün gelen tebrikleri, şakaları gerisin geri uygun biçimde iade etti. Tabii Jud yanıbaşında dururken oldu bütün bunlar. Sıkıntı yaşadığı tek an Jaska'nın içeri girmesiyle Jud'un sırtının gerilmesiydi. Onu da Sith denen cadolozun saçma bir kibarlıkla yaptığı atak saolsun halletmişlerdi. Tabii tanışanlar, birbirine yazanlar, çoktan birbirini götürmeyi kafaya koyanlar. Bu gece Greyjack malikanesindeki odalardan hiçte hoş sesler yükselmeyecaktı. Neyse ki Alfred buna seviniyordu. Çünkü Jud'la baş başa kalmak en sevdiği olaylar içindeydi, geri kalan herkes isterse yukarıda bir yerde sevişebilirdi. Bunu biraz hızlandırmak ve garip olayı tamamlamak için hemen masaya geçme kararı aldı Alf. Birbirine girmeye yüz tutmuş iki Durmstrang'lının yanlarından geçerken Jud'u yanında sürüklüyordu. ''Yemek hazır, herkes otursun lütfen.'' Tabii ki masanın en başına geçip hemen yanına Judith'i aldı. Diğer tarafına Phoebe oturunca geri kalanları önemsememeyi düşündü. Neyse ki Andy'i oyalayacak en azından yetişkin sayılan bir kız görmüştü. Bunun da içini rahatlatmasıyla hemen önündeki bardaktan bir yudum su içti. Rahatlayan gerginliği Judith'in yüzüne bakınca mutluluğa dönüştü. Gülümseyerek yemeğe ilk başlayan oldu.

    #8D8B2D
    Jae Mori
    Jae Mori

    Son Yemek - Sayfa 2 JrESqz4


    Mesaj Sayısı : 17

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Jae Mori Çarş. Ara. 10, 2014 10:38 pm


    Genç adam Mona’nın yanlarından ayrılmış olmasının verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldı, bu kız güzel Mira’sının tam aksi bir cadolozdu ve ondan çekeceği varmış gibi görünüyordu. Zaten normalde çatık olan kaşları ortamın kalabalık olmasının verdiği gerginlik yüzünden biraz daha çatılmıştı. Sessiz ortamlara alışmış bir kütüphaneci olan Jae kalabalık görünce biraz ifrit oluyordu ama buna Mira için katlanabilirdi. Gerçi Mira için Mona cadolozuna da katlanıyordu ya orası çokta önemli değildi. Kravatını biraz daha gevşetip belki de bilmem kaç yüzüncü sarışın olan bir kızla tanışmak için öne doğru birkaç adım attı, neyse ki bu çok uzun sürmemişti. Burada ki tek ilgi odağı olan Kleopatra’ya benzeyen Judith adında ki esmer kıza kısa bir bakış attı ve Mira’ya döndü. Nasıl olursa olsun Mira kadar masum bir güzelliğe sahip olamazdı hiçbiri… Yavaşça Mira’ya doğru eğildi ve sesini kısmaya gerek duymadan yüksek sesle konuştu, kimin ne duyacağına aldırış etmiyordu. “Kendimi fasulyeler arasında kaybolmuş nohut tanesi gibi hissediyorum Mira! Bir de eğer hafızamdan Mona’yı silersen geri kalan sarı civcivlerle tanışmaya tahammül edebilirim. Bir de şu Andy dedikleri adamın alnında pezevenk yazıyor Alfred dediğin ise budaya benziyor. Şurada bir tane platin saçlı adam görüyorum o da yatarken saçlarına bigudi falan takıyor olmalı… Ben niye buraya geldim ki iki dakika sonra kovulmadan sussam iyi olacak” Dedi elini genç kızın beline sardı ve onu biraz daha kendine çekti, sanki bu koca ev içerisinde Mira yanından kaybolacakmış gibi...
    #006666
    Phoebe Greyjack
    Phoebe Greyjack

    Son Yemek - Sayfa 2 8nxlwWy


    Uyruk : İngiliz.
    Lakap : Limon.
    Mesaj Sayısı : 41

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Phoebe Greyjack Perş. Ara. 11, 2014 9:53 am




    Açıkcası Phoebe ne ara Andy zalımının elinden kurtulduğunu bilmiyordu. Büyük ihtimalle gelen herkese sarılmakla meşguldü. Mesela abisi Joshua onu bebek gibi havaya kaldırdığında "uçuyoruuum" diye bağırmamak için kendisini zor tutmuştu. Sonuçta kapı açılabilir ve Matias'ı içeri girebilirdi. Onu pembeler içinde güzel bir kız olarak  bulsun istiyordu. Belki de sorun güzellikten çok saf olmasındandı ama Phoebe'ye de yazıktı. Matias bu kadar Allahsız olmasındı. Neyse... İçeri tam düşündüğü sırada Matias girmişti. Siz diyin Adras'ın itişi, Limon desin Phoebe-Matias çekimiyle sarılmışlardı. Birde üzerine yakışıklı büyücü Limon'a güzel olduğunu söylemiş, yarım aklını çilekli puding kıvamına getirmişti. Çilek dedik de, Limon uzanıp çocuğu birden öpmüştü. Çünkü Cansu ilk şiplediklerinde Çağlar'a sonra paçayı kurtaramazsın bacısı demişti. Çağlar bacısı demesine rağmen ıyy kro dememişti. Bunun geri dönüşü yoktu. Ayrıca büyük salonda Phoebe'yi ezmişlerdi oysa Hans'la çilek tarlalarında yaşadıklarını bir Limon bir de anlattığı herkes bilirdi. Son olarak eklemek gerekirse nivea dudak kremi sağolsun tadı da gerçekten çilek gibiydi. Öpüşmeleri kendisine ittirilen Mira'yla son buldu. İkisi aynı anda bir birlerine bakıp çığlık attılar. Genç kız olmak bunu gerektirirdi ve ikili tuvalete giderken her zaman diğerini çağırırdı. Samimiyetlerini başka türlü nasıl anlatabilirim? Elbiseleri renkleri hariç benziyordu. Birbirlerinin eteklerini çekiştirip ne kadar güzel olduklarını söylediler. Hem Jae çok bebiş değil miydi? Miroşkoyla çok yakışıyorlardı tabii bir Matias-Phoebe değildi.

    Ani gelişen olaylar favdı. Bu sevgi gösterisinden sonra aniden Phoebe'nin övmeye doyamadığı Pietro'sunun zombi olup mezarından geldiğini ve Lilian'ın ona doğru koştuğunu gördü. Eğer ısırılırsa Portakal Çiçeğini öldürmek zorunda kalabilirlerdi. Neyse ki Olivır, süperkahramanı çıkıp zombiye yumruk attı. Yere serilen büyücüyü çakma Leon havalarında konuşarak kaldırırken söyledikleri de cadımızın düşüncelerini destekler nitelikteydi. Limon tüm olanları koluna yapıştığı Matias'ın yanında izlemişti. Bir de cidden salak mı saf mı olduğu sorusunu kafalarda yeniden gündeme getirmek ister gibi "Pietro zombimiymiş?" diye sordu. Şimdi biricik Pietro'yu parçalayıp yakmaları mı gerekiyordu? Belki de Phoebe radyodan gece yarısı korku hikayeleri dinlememeliydi. Cidden.
    Masaya geçtiklerini Çağlar yazardı mesela, Phoebe'nin Matias nereye giderse o yöne geleceği kesindi.

    #5d3b38
    Judith Greyjack
    Judith Greyjack

    Son Yemek - Sayfa 2 TRoRccJ


    Uyruk : Fransız, İngiliz.
    Lakap : Blackjack, Yörsan, Jud.
    Mesaj Sayısı : 84

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Judith Greyjack Perş. Ara. 11, 2014 10:25 am



    Judith sinirle gözlerini devirdi. Yani affedersiniz bu amk elbisesini zorla giydirenler de bir anlamda Alf Alllahsızı ve Phoebe rüküşüydü. Kemal Doğulu burada olsa Alf'i "Çekiştireceksen giyme" diye azarlardı. Judith ceketten kurtulma mücadelesi verirken yanına Vajsa gelmişti. Cidden, Cansu Ezra ile onun isimlerini neden karıştırıyordu? Zaten bence ikisi aynı kişiydi. Fight Club gibi yemeğin sonunda dünyayı ele geçirmeye çalışan bir planın içinde kendisini bulursa şaşırmazdı. Hoş ortamda da o filmin havası vardı. Mesela bu akşam aile içi ufak bir yemek olmalıydı. Yani "Son yemeğin birinci kuralı bu yemekten bahsetme."ydi. Dahası "Son yemeğin ikinci kuralı bu yemekten kimseye bahsetme." ama maşallah duyan gelmişti. Ortam panayır gibiydi. Bilseydi yemekten sonraya çuval, yumurta ve yoğurtta altın bulma gibi yarışmalar koyardı. İçeri gelen "Allah özelini güzelini yazsın alnına" diyip kendisine bir şip bulmaya gidiyordu. Değişik olaylar da vardı, mesela kardeşler klon ordusu gibi artıyordu. Edna'nın bir ikizi olduğunu ve ikisinin sevgili olduğunu öğrendiğinde Joshua'ya kurban olmuştu. Neyse Judith'in bunları düşünecek hali mi vardı hammına? Kapı açılmış içeri Kerem Bursin edasında platin büyücü girmişti. Neden hep ona benzetiyordu, cidden bilmiyordu. Cansu uzun zamandır televizyon izlemediğinden reklamları takip etmiyordu. Bildiği son ağır çekim Kerem Bursin'e aitti. Slytherin'li cadının bir süre bu durumdan hoşlanmadığını söyleyemezdiniz. Büyük ihtimalle üzerindekilerin nostaljikliği sebebiyle kendisini bir anıda gibi hissetmişti. Bütün bunları kafasında kurmadığını yanındaki sarı paççççozu görünce anlayabildi. Bir de kızın kendisine yapaylık akan sarılmadı vardı.  Murat Boz'a değdirmemeye çalışan Gülşen gibi bir tavrı vardı. Hayır kızım, neden oyun yapıyorsun. OYNAMA!!!! KULİSTE BÖYLE DEĞİLSİN. Judith şaşkınlıkla cadının omzundan asit yeşili gözlere bakıyor olmasaydı bence iteklerdi. Bu iteklemesine de Ayşenur Balcı'nın elenirken Aycan'a yaptığı hareketi örnek vererek betimleyebiliriz.

    İkili giderken cadının tek düşündüğü "Ulan Joshua!"ydı. Çünkü Phoebe o kırdığı pottan sonra bu kadarına cesaret edemezdi. Platin büyücünün karşısında sahiplenişini göstermek için kendisine sarılan Alf olmasaydı gider ağzını kırardı yavşağın. Tabi, çağıranın biricik nişanlısı olduğunu öğrenip ikinci bir şok yaşamasına daha vardı. Bu yüzden sarışın büyücünün kendisini yemek masasına sürüklemesine izin verdi. İçmeden bu akşamdan nasıl sağ çıkardı bilmiyordu.

    #336633
    Allen Ash
    Allen Ash

    Son Yemek - Sayfa 2 E2Reh7B


    Uyruk : Pezevenklik var bizde.
    Mesaj Sayısı : 4

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Allen Ash Perş. Ara. 11, 2014 11:00 am




    Platin saçlı kızı ikinci kez elinden hem de bir ergen için kaçırmıştı. İçeri giren ve onun akrabası gibi bir şey olduğunu iddia eden kadın da bir anda kendisini Andy'nin pençeleri altında bulmuştu. Bu ikisi hariç neredeyse ortamdaki her Ash olmayan kız siyah saçlı ve yeşil gözlüydü. Kafasında odadaki diğer erkekleri silip sadece Greyjack güruhunun kaldığı bir kısa film düşünüp arsızca gülümsedi. Berlin Porn Festivalinde ödül alırlardı şerefsizim. Yanına onlardan birisi geldiğinde hayali çekimine ara vermek zorunda kaldı. Bir iltifatla söze giren cadıya gülümsedi. Geline göre daha uysal, beraber geldiği esmere göre daha çekici, gelinin ikizi gibi duran paççoza göreyse çok daha güzeldi. Greyjack'lerin tüm güzel özellikleri onda toplanmıştı adeta. Cesur kadınları severdi. Sözlerine Allen bile içten içe katılıyordu. Hoş, Alf'in hem zengin hem bu kadar baldızlı bir kızı seçmesinin tesadüf olmasına pek inanmıyordu ya, neyse. Kendisine bu cadı kaldığı sürece yapacağı hiçbir piçliğe itiraz etmeyecekti. "Bu akşam her ne kadar "Alf'in abisi" olarak anılsam da adım Allen.  Tabii, sen istediğini söyleyebilirsin." Joy cevabını aldığında arsızca göz kırptı. Cadının adında bile subliminal mesaj vardı. "Seni görene kadar da gecenin oldukça sıkıcı geçeceğine inanmıştım Joy." dedi ve kızın elini alıp dudaklarına götürdü. Ne olmuş Amerikan'sak inceliğimizi kaybetmedik ya. İlerideki ergen kavgasını umursamadan kızın ince beline kolunu dolayıp yemek odasına doğru götürdü. Bir kız için kavgaya ne gerek vardı yani. Mesela yumruk yiyen eleman akıllı olmalıydı ki kızın şipini görünce kız kardeşine yazılmıştı. Nedir yani, en olmadı gecenin sonunda eş değiştirirlerdi. Agnes de kutsal bakire ayaklarına yatıyordu ama çocuk ne söylediyse hemen kızarmıştı. Buradan kız kardeşinin götürülmesini dert etmeyen bir godoş olduğunu çıkarabilirdik. Joy'un sandalyesini çekip yerleşmesine yardım etti. Hemen yanına çöküp dizine peçetesini sererken "Çok güzel bir yüzün var, kameraları sever misin?" diyerek yol yapmaya başladı.

    #1F3B55
    Juliette Dvornej
    Juliette Dvornej

    Son Yemek - Sayfa 2 K4btiU3


    Uyruk : Her işte bir Fransız'lık.
    Lakap : Culyet.
    Mesaj Sayısı : 24

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Juliette Dvornej Perş. Ara. 11, 2014 11:42 am




    Ortama tavlanın gelmesiyle Kü hemen hareketlendi. Orada duracaktın. Yanında Cülyet varken gidip bu turuncu kafayla tavla atmak ha? Sıkardı. Bir kadın nasıl kahve falında bir kapının kapanıp diğerinin açıldığını görürse, cadımız da o kapıyı her türlü alırdı. Çocuğun kolundaki tavlayı çekip önceden tanışıyor olduklarını belirtmek için "Bu bizim Elizabeth'in eskisi lan." dedi öküz bir şekilde. Yanındaki kızın alınacağını düşünmemişti bile. Hem neden alınıyordu ki, Allah gibi kızdı, esmerdi, o da mı Greyjack'ti? Her yer Greyjack her yer direniş. Neyse. Sözlerine gülerek devam etti, Kü'nun elini işaret ederek "Yok olm senin Elizabeth değil, kardeşim olan. Neyse hacı bu Kamil zar tutmayı bile beceremez. Siyah pullar benim." diyip dizmeye başladı. Hiçbir güç Cülyet'i tavlada zar tutmaktan alıkoyamazdı. Cadıya fincan getirmeye kalkanın fincanını taştan oyardı, o derece hassastı bu konuda. Karşısındakinden de aynı piçliği beklerdi. Tabi bu turuncu kafa laflara alınmış ortamı kızıştırmak için nesine falan diye iddia açmaya çalışıyordu. "Kaybeden üstte olsun." dedi ikinci bir öküzlükle. Leon'un oha demesine cevaben Kü'su atlayıp "Ya ne olacağıdı." lafını yapıştırdı. Çünkü Güneş birbirlerini tamamlamalı ilişki sinyalini rpsinde çakmıştı. Sözlerini onaylamak için başını sallayıp "Yumiyumuna mı girelim lan Kamil?" dedi. Yumiyum çocukluğun en güzel şeyiydi. Şimdi siz diyebilirsiniz sene olmuş 2000bilmemkaç, ne yumiyumu hammına. Şimdi rpde eski diye oreo desem hoş mu olacak? Efendi olun. Haydi kemik, hooop,  şeş beş! Tavla çok ilerleyemeden kavga çıkmıştı. Cülyet tüm dikkatini yere serilmiş elemana verdi.  Bu çocuğu kız kardeşi son bir aydır, affedersiniz, kafa sikercesine anlatıyordu. Bilinçaltına yerleşmesinden midir bilinmez Kü'nun yorumuna hayır anlamında başını saldı. "Pietro her türlü yer de, önce biz hindiden gömsek, acıktım." Herkes yemek salonuna akın etmeye başlamıştı.

    İddianın sonunda ne olduğunu söylemek gerekirse Cülyet masaya oturup salataya yumulurken kolunu Kü'nun boynuna atıp "Ben kazanmış sayılıyorum, bu benim Kezbanlık hakkım." dedi.


    #496659
    Raven Seymour
    Raven Seymour

    Son Yemek - Sayfa 2 LA8LyKU


    Uyruk : İngiliz.
    Mesaj Sayısı : 30

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Raven Seymour Perş. Ara. 11, 2014 12:00 pm




    İçeri girdikleri anda Lilian ne olduğu tanımlanamayan bir cisim gibi bir çocuğun boynuna atladı. Napıyon yani Lilian, hiç oldu mu bu şimdi? Bilmiyordu sanki Olivır'ın aşk konusunda Tülin-Caner çiftindeki Caner gibi atarlı olduğunu. İlla bu çocuk aşkından kafasında bardak kırıp "Naber Fıstık" diye albüm mü yapsındı?!!!  Raven genç adamın yanında gerilen bedenini açıkça görebiliyordu. Elemanın kızıl cadıya soğuk yapması biraz rahatlamasını sağlamıştı. Gelin görün ki genç büyücü için bu hiçbir şeyi değiştirmeye yetmemişti, ikizinin kolundan kolaylıkla kurtuldu. "Savulun bre Bizans köpekleri" edasıyla Pietro'nun üzerine atladı. Hayır yani karşısındaki Hain Kostok değildi. Mevlüt şekerini yedikleri bir binadaşlarıydı, o kadar ölümden dönmüştü. Hemen geri gönderme denemeleri... Hoş değil. Tabi ilk yumruktan sonra aklı başına geldi. Tipik Oliver Seymour'du işte. Burada asıl sorun Adras'tı, hem de olaylar çemberinden çok uzakta durmasına rağmen. İş ikizlerin savaşına dönmek üzereydi.

    Adras ve Raven, Özlem ve Ayşegül gibilerdi. Zerre anlaşamaz sürekli takışırlardı. Adras "Ne yapayım ben buyum karakterim böyle" diyerek kardeşine dalabilirdi. Oliver bir kıza asla vurmazdı, bunu bildiğinden olası durumu önlemek için ikizine yaklaştı. Lilian için "Senden ötüri mi benden ötüri mi 2"yi çekmek zorunda kalabilirdi. Eğilip sadece büyücünün duyabileceği bir sesle "Barzo musun amk? Bak, Pietro vurursa karşılık verme konu kapansın Oli" dedi. Gözleri kızıl cadının üzerindeydi. Anlamı açıktı "Bravo amk, hll spr, aynn dvm."
    Ayrıca masaya giderken Oliver kardeşini de gitti göstersin Allahsızlık yapmasın.

    #2e1a20
    Joshua Greyjack
    Joshua Greyjack

    Son Yemek - Sayfa 2 JgH9Jbl


    Uyruk : İngiliz, Fransız.
    Lakap : Josh ya da Cudi'nin deyimiyle "Siktir git Joshua"
    Mesaj Sayısı : 19

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Joshua Greyjack Perş. Ara. 11, 2014 12:23 pm




    Kızıl saçlı güzel cadı kendisiyle utangaç bir şekilde konuşmaya başladığında istemsizce gülümsedi. Bu Ash ailesinin erkekleri ne kadar karanlıksa kadınları da bir o kadar güzel ve tatlıydı. Özellikle de Aurora. Henüz içeri gireli bile beş dakika olmamıştı ama kızaran yanaklarla kendisine daha önce tanışıp tanışmadıklarıyla ilgili bir şeyler söylüyordu. Elbette büyücü bozuntuya vermedi. Aurora hiç bilmediği bir dilde konuşsa ağzı açık sıkılmadan dinlerdi. Ses tonu bile teni kadar ince ve pürüzsüzdü. Joshuanın ona puanı dohuzdu kanka * Kızın ince elini avucuna alıp dudaklarına götürdü. Küçük bir öpücük bıraktıktan sonra "Ben de Joshua Greyjack, daha önce tanışsaydık emin ol asla unutmazdım." dedi. Bakışları bir an platin saçlara takıldı. Planının tutmadığını anlamıştı ama bu kadar da çift takılacak kadar dostluk ilerletmeleri? Hey maşallah diyecekken Judith'in kendisine "seni bulacam liseli" bakışlarıyla göz göze geldi. Demek ki bu evliliği kendisinden başka istemeyenler de vardı. Gizli destek almak güzeldi. Kız kardeşini sinirlendirmek için göz kırpıp yanındaki cadıya döndü. "Yemek odasına geçmek ister misin?" Girmesi için uzattığı koluna nazik bir şekilde ilişen ince bedeni yavaş adımlarla yan odaya geçirdi. Bir ara kavganın yanından geçerken genç cadıya gelecek olası bir zararı önlemek için belinden tutup kendisine bastırdı. Dums mezunu biri olarak bu dissin büyük sorun yaşatacağını tahmin edebiliyordu. Oliver Pietro'yu gavat sanmıştı ama başına büyük bela açmıştı.

    Sandalyesini çekip cadının oturmasına yardım ettikten sonra yanındaki koltuğa oturmaya kalkan kişiyi yüzüne bakmadan kenara ittirerek yerine çöktü. Bu gece bu kadının yanından Joshua'yı hiçbir güç alamazdı. Belki Judith'in Jaska intikamı için batıracağı çatal olabilirdi ama yok, yaralı bir şekilde bile olsa devam ederdi.

    #383f4b

    * (tık)
    Mona Martinov
    Mona Martinov

    Son Yemek - Sayfa 2 55AFZSL


    Uyruk : İtalyan.
    Lakap : Ivana Sert.
    Mesaj Sayısı : 38

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Mona Martinov Perş. Ara. 11, 2014 12:44 pm



    Mona Lyon Belediyesi iftar çadırı tespitini Amerikan Horror Story'nin son sezon Freak Show konseptiyle değiştireli çok oluyordu. Hoş bunlar ucubelikte bile ancak çakma olabilirlerdi. Şuan baktığı yerden ayakkabılarının pahalı markaların basit taklitleri olduğunu görebildiğinden yargılamakta tereddüt etmemişti. Sith'in o kıza sarıldığını gördüğünde oldukça şaşırmıştı. Hoş, bu devirde düzgün bir erkek bulmak gerçekten zordu. Hele ki Jaska gibisini. Giyinmesini biliyordu bir kere adam. Kadir Doğulu'nun platin, Uğurkan Erez'in gençlik hallerine benzetebilirdik. Tarzdı. Ria ile Mona birbirlerine benziyorlardı. Mesela Mona da kız kardeşi gibi yüzü yamuk bir ırkın elemanını yalnızlıktan koluna takıp gezemezdi. Bir de benden bilmemne kanı var diye kendisine yaranmaya çalışması, sanki vampirdi Mona, napsındı onun pis kanını. Hoş, cadımızı kan emici sınıfına koyabilirdik ama daha çok Ayşegül gibi kaosla beslenen bir tür olurdu. Hem sarışın cadı yanına oturduğunda kızın bu hamlesinin gerçekten Judith'e inat olduğunu gülümsemesinden anlamıştı. Makyajları bozulmasın diye birbirlerini uzaktan sosyete öpüşüyle öptükten sonra kızın kulağına eğilip "Elbisesi üç sene öncenin modası, yazık." diye mırıldandı. Bunu duvardaki fotoğrafa bakmadan, içeri girdiği anda anlamıştı zaten. Bu kadar sefil haldeyse geçen ay aldıklarını falan verebilirdi. Hem sevap hem de göz zevki açısındandı bu arzusu. İçten içe nasıl da tatlı biriydi öyle değil mi?

    Yemek masasına geçmek için zorlu bir mücadele yaşaması gerekti. Mesela kızıl saçlı bir kız ortada kedi yavrusu gibi tepinen adamlara ne yapacağını bilemez halde bakarken Mona'ya çarptı. Ayağına basıldığında küçük bir çığlık attı. Oysa canı bile yanmamıştı. İtici cadımız elbette ki tiksinir gibi kızı elinin kenarıyla itekledi. "Aptal!" dedikten sonra masaya geçip bir sandalyeye ince bedenini bıraktı. Bez peçeteyle ayakkabının üzerini sildi. Bu ayakkabıyı hayatta giyemezdi. Hem de o kadar ucuz, eski bir tanesinin altında ezildiğini bile bile. Sonuçta kendisi Alf değildi ;)99)99)9))9 Mendili servise başlayan hizmetçinin kucağına fırlattı. "Temiz bir tane istiyorum."


    #1F2347
    Marlène Victore
    Marlène Victore

    Son Yemek - Sayfa 2 8nxlwWy


    Uyruk : Fransa
    Lakap : Mary
    Mesaj Sayısı : 9

    Son Yemek - Sayfa 2 Empty Geri: Son Yemek

    Mesaj tarafından Marlène Victore Cuma Ara. 12, 2014 9:13 am



    Genç kız yemeğe geç kaldığı için koşar adım geliyordu. Tabii kısacık eteği ve kırmızı stilettolarıyla bu biraz zor oluyordu. Hem zaten Mary'nin burada bir kurgusu yoktu. Öyle bodoslama üstüne atlayacağı bir şipi olmadığı için tuttuğunu götür tatlısında işi yalnızca keke olmaktı. Lucy varda Mary'siz olmazdı ve tabii Vajsa'nın tav olmasını izlemek bu sırada Vil'in karısının yanında kıskançlıktan şekilden şekile girdiğini görmek olaylarını kaçıramazdı. Kısaca bu tatlıda şipsiz olarak en eğlenecek insan oydu. Hem biraz ortalığı da karıştırabilirdi. Geç kaldığı için asasıyla kapıyı hemen açtı ve çalma gereği duymadan salona daldı. Sürü halinde yemek masasına geçmekte olan kalabalığı yararak Lucy'nin yanına geldi. Çocuğu şöyle bir yanacıklarından öptü, çünkü bu onların adeti halindeydi ama sonra Vajsa'yla işi pişirmekte olduğunu görüp yalnız bırakma kararı alarak başka taraflara geçti. Judith ve Alfred'e yakın bir konuma doğru ilerlerken yolda yakaladığı ve okuldan tanıdığı Sith mesmursuzunu gördü. Yanında dedikoduya göre gelin hanımın eski damat ünvanına sahip aşkı bulunuyordu. Bu yüzden kızı kolundan tuttuğu gibi biraz eğlence için masada Judith'in tam karşısına yönlendirdi. ''Nasılsın Cytheria, çok güzel görünüyorsun. Bu sevgilin mi? Ne hoş. Gel beraber oturalım.'' Kendisi o kadar da gaddar olmamak için Judith'in karşısına geçti. Sith yanına ve adını yarım ağız öğrendiği Jaska da sevgilisinin yanına oturdu. Alf'in mavi gözlerine bakarak neşeli biçimde ''Tebrik edelim, çok mücadele oldu ama kızı kaptın!'' diye haykırdı. Tabii bu sırada su içme kararı almış Jud'un neredeyse boğulma krizine girdiğini görebiliyordu. Bu gece iki çiftle uğraşıp arada bir Vil-Vajsa-Lucy üçlüsüne bakarak çok eğlenecekti. Diğer köftehorlar Lilian paçozu için kavga ediyor görünüyordu ve onlara bulaşıp bir yumruk savurmak için enerjisini boşa harcayamazdı.

    #415D6F

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 6:13 am